Türkiye'nin En Eski Markaları

18 Mayıs 2020 Pazartesi

Ülkemizin ticari hayatının gelişiminde çok önemli yeri olan ve aslında hepimizin bildiği bu markaların geçmişlerini de kısaca özetleyerek sizlere sunmak istedik.  Türkiye'de doğmuş olan, ülke ekonomisine büyük katkılar sağlamış olan bu markaların bir kısmına ,  sektörünün en eskilerinden olan firmamız,Patent-İş olarak, hizmet veriyor oluşumuzu da gururla ifade ederken geçmişlerine de şöyle bir göz atalım birlikte...

1-Hacı Bekir Lokumları-1777

1777 yılında kurulan Hacı Bekir Lokumları, Kastamonu'dan İstanbul'a gelerek Bahçekapı'da küçük bir dükkan açmıştır. İlk ismi Araçlı Şekerci olan bu şirket, Bekir Efendi hacca gittikten sonra Hacı Bekir adıyla anılmaya başlanmıştır. Türkiye'de 16.yy'da başlayan şekerleme üretiminde tatlandırıcı olarak bal, pekmez, su bağlayıcı, doku yapıcı olarak da un kullanılıyordu. Anneannelerimizin, baba annelerimizin, dedelerimizin bize küçüklüğümüzden beri ikram ettiği akide şekerini 18.yy sonlarında Avrupa'da üretilen Kelle Şekeri Türkiye'ye gelince şekerci Hacı Bekir, havanlarda dövüp eriterek gül, tarçın gibi doğal aromalarla ve boyalarla pişirip geliştirmiştir. Aynı şekilde özellikle Türk kahvesinin yanında ikram edilen lokumları da 1811'de bir Alman bilgini tarafından bulunan nişastayı un yerine kullanarak şeker ile birlikte Haci Bekir üretmiştir.

2-Ziraat Bankası-1863

Ahmet Şefik Mithat Paşa, 1863 yılında kurduğu ilk Memleket Sandığı'nı oluştururken imece geleneğinden esinlenmiştir. Osmanlı Devleti'nin kurduğu ilk banka Ziraat Bankası'dır.

3-Hafız Mustafa (Kahveci)-1864

19. yüzyıl İstanbul’unda meşhur Çankırılı şekerciler vardı. Anadolu’nun bu kıraç beldesinden başkente gelenler muhtemelen hemşerileriyle dayanışma içinde bu meslek koluna yönelirlerdi. Çankırı’nın Orta beldesinden gelen İsmail Hakkı Bey de sanatı sarraflık olmasına rağmen kendini Bahçekapı’daki Hamidiye Caddesi’nde şekerciler arasında buldu. 1864’te, mekân edindiği binanın bodrum katında akide şekeri yapmaya başladı; kendisine yardım eden oğullarıyla her geçen yıl çeşidi artan ve alışkanlık yaratan tatlı çeşitlerinin yanı sıra poğaçayı İstanbullularla tanıştıran ve sevdiren kişi oldu. Oğullarından Mustafa bir yandan babasına yardım eder, bir yandan da Arpacılar Camii’nde müezzinlik yapardı. Asırlık bir lezzet ve ticaret geleneği mülkiyet bakımından yüz yıl içinde değişiklikler yaşadıysa da ilk şekerci dükkânının yeri ve damaklarda bıraktığı tat hiç değişmedi.

4-İskender Mehmetoğlu-1867

Bursa'nın meşhur yemeği iskenderin geçmişi 1850 yılına dayanır. Mehmetoğlu İskender Efendi, 1860 yılında babasının desteği ile işi geliştirir ve kuzuyu kemik ve sinirlerinden arındırarak dik mangalda ayağa kaldırarak pişirmeyi önerir. Babasından onay alan İskender Efendi, bunu ateşin karşısında kendi etrafında döndürerek pişirir ve bıçakla ince ince keser. Daha sonra halk arasında İskender'in dönen kebabı diye anılmaya başlayan bu icat Bursa'da iskender olarak bilinmeye başlar ve Türkiye'ye yayılır

5-Kurukahveci Mehmet Efendi-1871

1871 yılında Mehmet Efendi, çiğ kahveyi kavurup öğüterek müşterilere hazır olarak satmaya başlamıştır. Bu yenilik ve kolaylıkla kısa sürede tanınan, sokağı mis gibi taze kavrulmuş kahve kokusuyla dolduran Mehmet Efendi'nin ardından oğulları mesleği sürdürdüler.

6-Karaköy Güllüoğlu-1871

Güllü ailesinde baklavacılığa ilk başlayanın Gaziantep'te Güllü Çelebi diye anılan Hacı Mehmed Güllü olduğu biliniyor. Güllü lakabı, ailenin bireylerinin yüzünde çıkan çıbanların gül şeklini almasından dolayı verilmiştir. Güllü Çelebi Halep ve Şam'a giderek baklavacılıkla ilgili ince bilgiler edinmiştir. Daha sonra Gaziantep'e gelerek baklava üretmeye başlamıştır. Oğlu Hacı Mahmud Güllü'nün torunu Mustafa Güllü, 1949 yılında Karaköy'de İstanbul'un ilk baklava dükkanını açmıştır.

7-Sabuncakis-1874

İstavro Sabuncakis, Girit'te bir sabun fabrikası açmıştır. 1848 yılında Midilli'ye göç etmiştir. Yeni bir pazar bulmak adına oğluna 500 Osmanlı altını vererek İstanbul Pera'ya göndermiştir ve oğlu 1874 yılında ilk dükkanı açmıştır.  Daha sonra dükkan sayısını da artırarak İstanbul'da işyeri serası en büyük kuruluş olmuşlardır.

8-Vefa Bozacısı-1876

Arnavutluk'tan 1870 yılında gelip İstanbul'a yerleşen Hacı Sadık Bey, o dönemin bürokratlarının ve aristokrat ailelerinin oturduğu Vefa'ya yerleşerek bugünkü koyu kıvamlı ve hafif ekşi lezzeti Vefa Bozası'nı üretmiştir. 1876 yılında Vefa Bozacısı adı ile bozacılığı meslek ve marka haline getirmiştir.

9-Komili-1878

Midilli Adası'nda 1878 yılında Komi'li Hasan, sabun ve zeytinyağı üreterek geçimini sağlıyordu. Aile daha sonra mübadele gereği Ayvalık'a göç etmiş ve komilinin öyküsünü burada devam ettirmiştir. Marka o günden beri yenilikçi ve kaliteli bir duruş izlemiştir.

10-Rebul-1895

Rebul Eczanesi, 1895 yılında Jean Cesar Reboul tarafından İstanbul Beyoğlu’nda Grande Pharmacie Parisienne-Büyük Paris Eczanesi adıyla kurulur. Osmanlı’nın son dönemine tanıklık eden ve günümüze kadar kurulduğu yerde yaşamını sürdüren tek eczanedir. Cumhuriyet tarihinin ilk eczacılarından Kemal Müderrisoğlu, 1920’de üniversitenin ikinci yılında staj yapmak için Rebul Eczanesi’ne başvurmasıyla başlayan ve uzun yıllar süren bu hem ortaklık hem de baba oğul ilişkisi; 1938 yılında Türk halkını lavanta kolonyası ile tanıştırır